3 Haz 2009
TAŞLICALI YAHYA BEY ( 16.yüzyıl
Bir Arnavut beyzadesi iken delikanlılık çağında devşirme olarak Istanbul’a getirilmiş , Yeniçeri Ocağı’nda tahsil ve terbiye görmüş , askerlik mesleğinde ilerlemiştir. Yahya Bey , Kanuni Sultan Süleyman’ın teveccühünü kazanmış, padişahla birlikte savaşlara katılmıştır.
Hürrem Sultan’ın entrikaları sonucu katledilen Şehzade Mustafa için söylediği güzel bir mersiye ile bu hadiseyi tenkid ettiğinden Rüstem Paşa ve hükümdar tarafından azarlanmıştır. Tarihçi Ali’nin naklettiği bir rivayete göre Yahya Bey aslında yazdığı kasideyi kimseye göstermek istememiş , ancak bir dostu şiiri kitapları arasında bulmuş ve manzume Yeniçeriler arasında yayılmaya başlamış. Mersiyenin orduda büyük yankı bulması, özellikle Rüstem Paşa’yı çok kızdırır. Şairin idam edilmesi için çaba sarfeden Paşa’yı, Kanuni’nin şaire duyduğu sevgi durdurmuştur.
Bu hadise üzerine Yahya Bey, Istanbul’dan uzaklaşmayı tercih etmiş, Tamışvar civarındaki hudud boylarına çekilmiştir.
Şair, sevilen bir şehzadenin bir entrikaya kurban gitmesindeki zulme ve haksızlığa isyan eden nice gönüllere tercüman olmuştur.
Şehzade Mustafa Mersiyesi’nin en beğenilen bölümlerinden bazı mısralar:
Medet medet bu cihanun yıkıldı bir yanı
Ecel celalileri aldı Mustafa hanı.
Tutuldu mihr-i cemali bozuldı erkanı
Vebalde koydular al ile Al-i Osmanı
Geçerler idi geçende o merd-i meydanı
Felek o canibe döndürdü şah-ı devranı
Yalancının kuru bühtanı buğz-ı pinhanı
Akıttı yaşımızı yaktı nar-ı hicranı
......................
Nolaydı görmeyeydi bu macerayı gözüm
Yazıklar ana reva görmedi bu rayı gözüm
......................
Sipihrin ayinesinde göründü ruy-ı fena
Kodı bu kesret-i dünyayı etti azm-i beka
Garibler gibi gitti o yollara tenha
Çekildi alem-i balaya hem çü mürg-i hüma
Hakikaten sebeb-i rifat oldı düşmen ana
Nasip olmasa ta’n mı bu ciyfe-i dünya
Hayat-ı bakiyeye erdi ruhu ey Yahya
Şefii ruh-ı Muhammed, refik-i Zat-ı Huda
Enisi ola melekler, celisi ehl-i safa
Ziyade ide yaşum gibi rahmetünü Mevla.
...............
Ilahi, Cennet-i firdevs ana durağ olsun
Nizam-ı Alem olan padişah sağ olsun
meded:Imdat
celali:Anadolu’da ortaya çıkan eşkiyaya verilen ad
mihr-i cemal:Güzel yüzünün güneşi
erkan:Subaylar, askerler
vebal:Azap, günah
al:Hile, düzen
Al-i Osman:Osmanlı sülalesi
merd-i meydan:Meydanların yiğidi
canib:Taraf, yön
şah-ı devran:Cihan padişahı, zamanın padişahı
bühtan:Yalan, iftira
buğz-ı pinhan:Gizli nefret
nar-ı hicran:Ayrılık ateşi
reva görmek:Yakıştırmak
ray:Fikir
sipihr:Talih
ayine:Ayna
ruy-ı fena:Yokluk yüzü
kesret-i dünya:Dünya işleri
azm-i beka:Bakilik kararı
alem-i bala:Yüce alem
hem-çü:Gibi
mürg-i hüma:Hüma kuşu, devlet kuşu
sebeb-i rif’at:Yükseklik sebebi
ta’n:Ayıp
ciyfe-i dünya: Dünyanın leşi
hayat-ı baki: Ebedi hayat
şefi’:Şefaat eden
refik:Arkadaş
enis:Dost, arkadaş
celis:Birlikte oturan, arkadaş
ehl-i safa:Keyif adamı
ziyade:Çok